FOBİ

FOBİ

FOBİ

05 Şubat 2015

Hepimizin yaşantımız boyunca korktuğumuz o kadar çok şey oluyor ki. Bir kısmının farkındayızdır ancak çoğununda farkında olmayız. Korkarız sadece, her an kötü bir şey olacakmış gibi gelir. Bir yerlerden sanki bir "yaratık" çıkıp gelecek de bizi ya da en sevdiklerimizi yutuverecekmiş gibi hissederiz. Ve çoğu zaman da bir açıklaması yoktur bu durumun, bir nedeni de yoktur hatta. Ama nedenini dahi bilmediğimiz bir durum ya da bir nesne için hayatımız adeta zindan olmuştur. Evden çıkamaz duruma gelmişizdir, insanlar kaçma durumuna gelmişizdir, yabancı kişilerin olduğu ortamlarda konuşamaz duruma gelmişizdir, asansöre binemez duruma gelmişizdir, kaçındığımız şey bit nesne ise eğer o nesneyle karşılaşmalarımızda kalp çarpıntısı, titreme, terleme hatta bayılır duruma gelmişizdir. 
Peki bu korku durumu kişiye bu kadar çok zarar veriyorsa o halde neden korkuyoruz biz? Korku duygusu neden verilmiş insanlara? Eminim bu sorular hepinizin aklına gelmiştir. Ya da korku duygumuz olmasaydı ne olurdu? sorusu.
 
Cevabı basit ama basit olduğu kadar da kafa karıştırıcı aslında. Şöyle ki; öncelikle korku duygumuz olmasayđı kendimizi düşmanlara karşı koruyamaz ve daha ilk çağlarda yabani hayvanlara yem olurduk ve insan nesli çoğalma imkanı bulamazdı. Büyük ihtimalle de insan nesli diye bir şey kalmazdı. Korku duygumuz ve korku anında vücudumuzda salınan çeşitli hormonların ve fiziksel değişiklerin sayesinde diğer canlılara yem olmaktan kurtuluruz.
Buradaki sorun korku duygumuzun olup olmadığı değil esasen. Çünkü bir tehlike anında savunmaya geçiyor olmamız normal bir durum. Örneğin saldırgan bir köpekle karşılaşan birinin hiçbir şey yokmuş gibi davranmasını beklemeyiz. Korku ve beraberinde getirdiği değişiklikler olmalı ki ortada bir tehlike olduğunu anlayıp kendimizi kurtarabilelim.
 
Gördüğünüz gibi asıl sorun korku duygusunun varlığı değil. Asıl sorun ortamda hiçbir tehdit faktörü yokken bu kadar anormal derecede korkunun yaşanması ve vücudun alarm vermesi.
İşte psikiyatrik açıdan bu tür durumlara genel olarak "fobi" denir. Ve bir çok durum ya da nesne ile ilgili fobi görebilir. Bunlardan bazıları; sosyal fobi, asansör fobisi, uçak fobisi vs.dir.
 
Bu tür durumlarda ise kaçınma davranışlarıyla hayattan kopmak yerine mutlaka psikiyatri uzmanına başvurmak gerekir. Farklı uygulamalar, kulaktan dolma bilgiler ya da psikiyatri uzmanı dışında eğitimi olmayan kişilere başvurmak hem zaman hem de maddi kayıp demektir.
 
Uzun süre sosyal fobiyle çok sıkıntı yaşayan ve hiç tedavi için başvuru yapmayan bir hastam "bunun tedavisinin olduğunu ve tedavi sürecinin yıllarca acı çekerek korkularla yaşamaktan çok daha kolay olduğunu bilseydim hiç zaman kaybetmezdim ve hemen tedaviye başlardım" demişti